Görüş - Sayı 53

Kitap : Görüş - Sayı 53

Yazar : * --

Dil : Türkçe

Bölüm : Genel Kültür

Yayın Yeri : İstanbul

ISSN : 1300-1671

Periyot : iki aylık

Yayın Tarihi : Şubat 2009

Yayıncı : TÜSİAD (Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği)

Orijinal Dil : Türkçe

Tür : Süreli Yayın

Kitap No : 5952

İÇİNDEKİLER

GÖRÜŞ AÇISI
Yayın Yönetmeninin Notu: Dr. Haluk Tükel
GÖSTERGE
2003 yılında oluşacak ekonomik performansın dışsal gelişmelere
bağlı olmasından kaynaklanan belirsizlik, değişik makroekonomik senaryolar
oluşturma zorunluluğunu beraberinde getiriyor.
GÖRÜŞ
Tuncay Özilhan'a göre, Kopenhag zirvesi sonrasında ortaya çıkan en önemli gerçek, Türkiye'nin AB üyeliği sürecinin artık yeni bir evreye girecek olması.
ÖZEL SAYI: AVRUPA BİRLİĞİ
Avrupa'nın 1947 yılında başlattığı Avrupa Birliği süreci ve Türkiye'nin 1959 yılında ilk i adımını attığı yolculuğun gelişimi kronolojik olarak yer alıyor.
TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi Başkam Muharrem Kayhan:
Türkiye'nin 1997 yılında Avrupa'dan neredeyse dışlanmış olduğunu, 5 yıl içinde de AB ilişkilerinin küllerinden yeniden doğar hale gelmesinin ötesinde, Türkiye'nin pazarlık
yapacak bir devlet noktasına ulaştığını söylüyor.
Uzun yıllardır Avrupa'da yaşayan gazeteci Zeynel Lüle, Kopenhag'daki kararı,
Türkiye'nin Helsinki'den bu yana yapamadıklarının bedeli olarak yorumluyor.
"Türkiye Avrupalı mıdır" sorusuna bu zirvede net bir yanıt verildiğinin
altım çizen Lüle, üyelik sürecinin rayına oturduğunu da hatırlatıyor.
İstenilenden az, beklenilenden iyi, korkulandan uzak... ", Kopenhag zirvesini bu sözcüklerle değerlendiren Kültür Üniversitesi öğretim üyesi Dr. Mensur Akgün, yapacak şeylerin çokluğuna işaret ederken kaybedecek zamanımızın kalmadığım vurguluyor.
Türkiye için tek bir başarı senaryosu olduğunu belirten
TÜSİAD Brüksel Temsilcisi Dr.Bahadır Kaleağası, bunu en yalın tanımıyla
demokratik ve ekonomik olarak daha güçlü bir devlet olarak formüle ediyor.
Gazeteci Zeynel Lüle ve Vakur Kaya, Avrupalılar'm gözüyle Türkiye'nin nasıl görüldüğünü, zirvenin sonuçlarını, Kıbrıs sorununa bakışlarını ve geleceğe ilişkin beklentilerini Avrupalı parlamenterlere ve devlet adamlarına soruyor:
Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonu Eş Başkanı Joost Lagendijk
Avrupa Parlamentosu Türkiye eski raportörü Alain Lamassoure
Yunanistan Dışişleri Bakanı Yorgo Papandreu
Belçika Senatosu Başkanı Armand de Decker
İtalya Dışişleri eski Bakanı Lamberto Dini
İtalya Başbakan Yardımcısı Gianfranca Fini
AB Komisyonu Başkanı Romano Prodi
Greenwich Üniversitesi öğretim üyesi Dr. Mehmet Uğur, AB üyeliğinin Türkiye için yararını, şimdiye kadar elde edilmesi mümkün olmayan bir kamu malının elde edilmesi olarak yorumluyor. Kamu malını ise, kurumsal yapının daha çok kalkınma dostu bir yapıyla değiştirilmesini olanaklı kılacak reformlar olarak tanımlıyor.
Avrupa güvenlik ve savunma politikası ve Türkiye ilişkilerini irdeleyen
Kültür Üniversitesi öğretim üyesi Doç. Ülkü Demirdöğen, Türkiye'nin Nato'daki vetosunu kaldırmasının ilişkileri olumlu biçimde etkilediğini belirtirken, tarihsel süreci dönüm noktaları ile aktarıyor.
Marmara Üniversitesi AB Enstitüsü öğretim üyesi Doç. Muzaffer Dartan, Türkiye AB ilişkilerinde Almanya'nın rolünü tartıştığı makalesinde, muhafazakar ve sosyal demokratların hangi noktada birleştiklerini açıklıyor.
Türkiye'nin yerine getirmesi beklenen siyasi ve ekonomik kriterlerin listesi...
KİTAP
Gazeteci Mete Çubukçu, 2002 yılının en önemli olaylarından biri olan Filistin-İsrail sorununun geçmişini ve bugününü anlattığı "Bizim Filistin" adlı kitabında, Arafat'la yaptığı söyleşiye de yer veriyor.
SARI SAYFA
İnternet dünyasının yeni ve çok anlamlı yeniliklerim Mete Or aktarıyor.

NOTLAR

TÜRKİYE: AVRUPA'NIN YENİ RENGİ