Şeriat ve Kadın

Kitap : Şeriat ve Kadın

Yazar : * İlhan Arsel

Dil : Türkçe

Bölüm : Kadın

Yayın Yeri : İstanbul

Yayın Tarihi : Ocak 1989

Yayıncı : Met/Er Matbaası

Tür : Kitap

Kitap No : 936

İÇİNDEKİLER

İÇİNDEKİLER
GİRİŞ
BİRİNCİ BÖLÜM ARAP PEYGAMBERİ MUHAMMED'E GÖRE KADIN'IN TANIMI VE NİTELİKLERİ
1} MUHAMMEDi «KADIN HAKLARI ŞAMPİYONU» OLARAK TANIMLAYANLAR VE KUR'ÂN'IN İLAN ETTİĞİ «KADIN HAKLARINI» HÂLÂ ERİŞİLEMEMİŞ YÜCELİKTE SANANLAR
A-Kadın'ı «eşitlik» ve «özgürlük» öğesi saymayan İslâmi inanç
B-Kadın'ın durumundaki kötülüğün İslâm'ın öz'ünden değil, fakat islâm'ın kötü uygulamasından doğduğunu savunanlar
C-Şeriât'ın kadın aleyhindeki hükümlerini meşru gösterme çabaları
1) Kadının «dûn» niteliklerle tanımını toplum yaşamları bakımından gerekli gören zihniyet
2) Kadını «dûn» kertede kılan şeriat hükümlerinde küçültücü bir şey olmadığını savunanlar
Ç-Kadının kötü durumunun doğrudan doğruya şeriât'dan gelme olduğu
II) İSLÂM ÖNCESİNDE KADIN HAK VE ÖZGÜRLÜKLERE SAHİP İKEN
A - Cahilliyye'de arap kadınının özgürlüğü
B-Eski Türklerde «kadın», devlet yönetebilecek kertede hak ve özgürlüklere sahip iken
1) 7,/8. yüzyıllarda Ortaasya Türk ülkelerinin çoğu kadın hükümdarlarla yönetilmekte
2) X cu yüzyıl: al-Belhî'nin yapıtlarında Türk kadınının özgürlüğü anlatılır
3) XI ci yüzyıl: Selçuk sultanı Tuğrul'un kadına saygısı
4) XII ci yüzyıl: ibn Cübeyr Türk kadınının gördüğü saygıdan söz eder
5) XIII cü yüzyıl: Marco Polo Türk kadınının özgürlüğüne tanık olur
6) Cüveyni'nin kaleminde Türkan Hatun ve Raziye sultan örnekleri
7) XIV, yüzyıl: İbn Batuta'nın tanımıyla Türk kadınının özgürlüğü
8) Şeriat'a gömüldükçe kadını aşağı 'gören, erkeğin kölesi, şehvet gide-ricisi bilen ve bu nedenle gerileşen Türk toplumu
III) MUHAMMED'E GÖRE KADIN "AKLEN VE DİNEN DÛN, KARAKTERCE KÖTÜ, ŞEYTANÎ VE CEHENNEMDEKİLERİN ÇOĞUNLUĞUNU OLUŞTURAN» BİR YARATIKTIR
A-"Kadın»ı yüceler görünüp, küçültme usulü; hak ve özgürlüğe sahip imiş gibi göste.'ip aşağılatma kurnazlığı
B-Erkeğin emrine ve hizmetine sokabilmek için Muhammed'in kadına uygun gördüğü tanımlamalar
1) Muhammed'e göre kadın «akIen ve dînen eksik yaratılmıştır»
2) Muhammed'e göre kadın «kötü'dür, şeytan'dır, fitne ve fesad amilidir, uğursuzdur, hilekardır. düzenbazdır3) Kadınların iyisi olmadığı ve "saliha kadının dahi alaca kargo» kertesinde bulunduğu.
4) Şeriât'a göre kadın her şeyi ile pis
5) Şeriât'a göre kadın sınıfı «köpek, eşek, at, deve, domuz, karga" ve benzerî hayvanlara eş değerde olup, «kadınların en iyisi alaca karga'ya ve en yararlısı da koyun'a denk» sayılır
a) Muhammed'e göre namazı kat'eden şeyler: «Kara köpek, eşek, domuz... ve kadın»
b) Ve kadın, deveden daha aşağı, fakat «at, karga, koyun vs...» gi'bi hayvanlara eş değerdedir; ve dövülmesi gerekir
6) Muhammed'e göre Tanrı kadınlara hitap etmeyi gerekli görmemiştir
7) Muhammed'e göre Tanrı meleklerini ve elçilerini ve değer bildiği her şeyi erkek cinsinden yaratmış
C-Kadın sınıfının «kötü, hilekar, düzenbaz... vs» okluğunu söyleyen Muham-med, kendi karılarını bu tür niteliklere sürükleyici davranışlarda bulunur
İKİNCİ BÖLÜM
DÜNYAYA GELMESİ İSTENMEYEN, GELDİKTEN SONRA SÖMÜRÜLEN, ÖLDÜĞÜNDE CEHENNEMLERE LAYİK GÖRÜLEN BİR YARATIK: KADIN
1) DOĞUŞTAN EVLİLİĞE - BİR TALİHSİZLİKTEN BİR DİĞERİNE
A-Dünya'ya gelmesi musibet sayılan bir varlık: kız çocuk
1) Erkek çocuğun saçının bile "altun» değerinde olduğu inancı
2) Kız çocuklarının çok küçük yaşta evlendirilmeleri geleneği ve bu geleneğin doğurduğu sakıncalı sonuçlar
3) Müslüman kızın kaderi: bilmediği ve istemediği bir adama «karı» olmak B-Muhammed'e göre kadında «güzellik, servet, bekâret, asalet, iman, nikah parası az olmak, döl getiren cinsten olmak» gibi şeyler aramak ve buna göre evlenmek gerekir
1) Kadında «yüzce ve bedence güzellik, tazelik ve körpelik» aramak gerek
2) Evlenilecek kadında «bekâret» aramak gerek, çünkü bekâret, erkeğin mutluluğunu ve huzurunu sağlar
3) «Nikâh edeceğiniz kadının, varlıklı ve mehri az cinsten olmasına dikkat edin»
4) «Sevimli ve döl getiren kadınlarla evlenin, kısırlığı bilinen kadına yanaşmayın
5) «Bir kadınla asaleti (soyluluğu) için evlenilir»
6) «...Sen dindar (kadını) seç ki elin toprak olsun...»
II) EVLİLİKTE KOCA «SEYYİD/EFENDİ» KADIN İSE «TÂBİ/KÖLE» DURUMUNDADIR
A-Muhammed'e göre Tanrı, kadın ve erkeği birbirlerine düşman olarak, ve bir süre beraber yaşamak üzere yeryüzüne indirmiştir fakat asıl düşman kadın'dır
B ~ «Nikah kadınlar için bir nevi köleliktir; kanlarınız sizin elinizde özgürlüklerini yitirmişlerdir»
C-Yeryüzü evliliğinde kadın, kocasının gerçek anlamda eşi değildir; zira kocasının asıl ebedî ve ezelî eşleri cennetteki «kara gözlü, memeleri yeni sertleşmiş hurilerdir»Ç-Evlilikte kadının görevi, kocasının hizmetlerini görüp, onu cennetteki öz karıları olan hurilere kavuşturmaktır
D-"İyi ve saliha" bir kadın, kocasının şehvet gailesini gideren kadındır
1) «Kocasının cinsî münasebet teklifini kabul etmeyen kadın dünyevî ve uhrevî cezalara müstahaktır»
2) Kocasının şehvet «gailesini» kadın, onun dileğine ve kaprislerine göre ve Tanrı'nın emrettiği biçimlerde gidermelidir
E - Kocasının hizmetlerini görmek ve şehvetini gidermek yanında kadına düşen bir diğer görev: ona secde etmek ve onu eğlendirmektir
F-Muhammed'e göre kadınlarla iyi geçinmek ve onlara iyi muamele etmek «Akıllarının noksan olduğunu düşünüp onlara acıyarak eziyetlerine katlanmak» gereğinden doğar
G-"(Evlilikte) koca, karısını sindirmeli, her dediğini geri çevirmeli, gerektiğinde dövmelidir»
H - Kadını kapatmak, tanınmayacak kılıklara sokmak, erkekten ayırmak ve uzak tutmak islâmî emirlere dayalı bir gelenektir ki, Müslüman toplumların geriliklerinde rol oynamıştır; halen de oynar
1) Kadının tanınmayacak kılıklara sokulması, eve kapatılması ve erkekten uzak tutulması geleneğinin gerçek kökeni, Muhammed'in kıskançlığında aranmalıdır
2) Kadını kapatmak ve erkekten uzak tutmak, kişilerin ve toplumların fikren ve ahlaken geri ve ilkel kalmaları sonucunu doğurmuştur
3) Kadının «kurtuluşunun» çarşaf ve peçe köleliğine son vermekle sağlanabileceği
KADINI HAYSİYET DUYGUSUNDAN YOKSUN KILAN, AZAB İÇİNDE YAŞATAN BİR SİSTEM: «ÇOK KARILI EVLİLİK» (Taaddüd-üI Zevcât)
A-İnsan haysiyetiyle bağdaşmaz olmasına rağmen «çok karılı evlilik» kuruluşu, Şeriat ülkelerinde «kutsal» bilinmiş ve bu niteliğini günümüze dek sürdürmüştür
B-Çok karılı evlilik kuruluşunu savunanların çağ dışı gerekçeleri
1) Çok karılı evlilik sisteminin kadınlar için hayırlı ve yararlı olduğu iddiaları .
2) Çok karılı evliliğin kadınları kocasız kalmaktan ve toplumu kısır kadının zararlarından kurtardığı iddiaları
3) «Sünnetli» Erkeğin şehvet ihtiyacını karşılamaya elverişli bir Kuruluş olduğu iddiası
C-Çok karılı evlilik sistemini Muhammed, erkeğin şehvet gailesini giderici bir çare olmak üzere sürdürmüştür
1) Şehvet gücü bakımından «üstün» bulunduğunu ve güzel kadına düşkün olduğunu bizzat kendi ağzıyla söyleyen Muhammed, çok karılı evliliklerini «şehvet gailesini karşılamak» amacıyla yapmıştır
2) islâm dünyası Muhammed'in üstün şehvet gücüne sahip olması ve çok sayıda kadınla evli bulunmasını ilâhîtiğinin işareti saymıştır
C-Muhammed'in çok karılı evliliklerinin «siyasal», «sosyal» ya da «insancıl» nedenlere dayalı olduğu hakkındaki iddiaların geçersizliği
1) Çok karılı evIilik kuruluşunu ıslâh ettiği; ve zor koşullara bağlamak suretiyle bu kuruluşun ortadan kalkması sonucunu hazırladığı iddiası
2) Uzun yıllar tek bir kadınla evli kalması, çok karılı evliliğe muhalif olmasından değildir 3) Muhammed'in çok karılı evlilikler yapması, «sosyal» ya da «siyasal» nedenlerle değil cinsel ihtiyaç nedeniyledir
4) Bazı karılarını «iyilik yapmış olmak için» ya da «insanlık adına» aldığı iddialarındaki gerçek dişilik
5) Hiç bir kadınla Tanrı'nın izni olmadan cinsî münasebette bulunmadığını söyleyen Muhammed, çok karılı evliliklerine kutsal' bir nitelik yakış-tırmıştır
D - Çok 'karılı evlilik sistemi haysiyet duygusuna sahip her kadın için utanç ve azap kaynağı olmuştur
E-Bütün olumsuzluğuna rağmen çok karılı evlilik sistemi hâlâ kutsal bilinir F-Çok karılı evlilik sistemi, aile yaşamını kutsallıktan uzaklaştırmakla kalmaz, fakat huzursuzluğa ve mutsuzluğa da sokar
G-Çok karılı evlilikler sayısının az olması bu sistemin kötü etkilerini gidermez
IV) KADINI ERKEĞİN SÖMÜRÜSÜNDE TUTMAYA «YARARLI» BİR BAŞKA SİLAH «TALÂK»
A-Boşanmış kadını yabancı bir erkekle cinsi münasebete zorlamak usulü hülle
B-Hülle sistemi ne boşanmayı güçleştirmeye ve ne de kadını korumaya yarar C-Boşanma hakkının sadece kocaya ait bulunmasının kadını «özgürlüğe» kavuşturduğu iddiası
1) İslâm öncesi dönemde arap kadını, kocasını boşama hakkına sahip iken D-Müslüman ülkelerde kadın, bugün hâlâ «talâk» sisteminin kurbanıdır
V) ŞERİAT KADINI SİYASAL HAKLARDAN DA YOKSUN BIRAKMIŞTIR
VI) KADINI «CAHİL» TUTMAK SURETİYLE SÖMÜRME KURNAZLIĞI
VII) EKONOMİK ALANDA KADINI PASİF VE VERİMSİZ KILMANIN YOLU
VIII) MUHAMMED'E GÖRE CEHENNEMDEKİLERİN ÇOĞUNLUĞUNU KADINLAR
TEŞKİL EDER
A-Muhammed'e göre cehennemdekilerin çoğunluğunu kadınlar teşkil eder, çünkü kadınlar «aklen ve dînen dûn» ve «tab'an kötü ve hilekâr ve küfran yaratıklardır
B - Kadınların cennet'e girebilmeleri kocalarına «yararlı» olmalarına ve onları kendilerinden razı kılmalarına bağlıdır
Ç-Kocasının izni olmadan hiçbir kadın cennete giremez»
Ç-Cennetler sadece erkeklerin zevkine ve şehvetine uygun ve fakat kadınlar için üzüntü ve azab, ya da en azından sıkıntı yeri olmak üzere düşünüI-müştür
D-"Anaların ayakları altından cennetler geçer»; şu şartla ki «müslüman» kadın olarak kocalarının hizmetini görmüş ve şehvet gailesini gidermiş olsunlar
1) Muhammed, kendi öz anası Amine için Tanrı'dan mağfiret dilemez; cnu yüceltmez ve cennetlere dahi lâyik görmez
2) Ayakları altından cennetler geçecek olan «analar», kocalarına «kul-köie" olacak kadar itaatkâR müslüman kadınlardır
IX) İSLAM DÜNYASINDA KADIN'IN HAK VE ÖZGÜRLÜĞE KAVUŞMASI ANCAK HADRAMUT RUHUNU CANLANDIRMAK VE CANLI TUTMAKLA MÜMKÜN OLABİLECEKTİR